Büyük Şerefli Cephe UKAB Parti

UKAB Parti – Ulusal Kurtuluş ve And Birliği Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılaplarını esas alan, çağdaş, halkçı, bağımsızlıkçı ve milli bir devlet anlayışını benimseyen tam bağımsız, hiçbir yapıdan destek almamış ve almayan, kökü Oğuz Kağan ‘dan bugüne dayanan KADİM TÜRK DEVLETİNİ temsil eden siyasi ve politik harekettir. UKAB PARTİSİ, Türkiye’nin birliğini, toplumsal bütünlüğünü ve ekonomik bağımsızlığını koruyarak, yeniden büyük bir kalkınma hamlesi başlatmayı ve Türkiye’yi tam bağımsız, güçlü dünyanın lideri DEVLET haline getirmeyi hedefler.

UKAB Parti

UKAB Nedir?

Ulusal Kurtuluş ve And Birliği Partisi (UKAB Parti), Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihi mirasına sahip çıkmak ve çağın gereklerine uygun, dinamik, kapsayıcı bir devlet yönetimi modeli inşa etmek üzere kurulmuştur.

Partimiz, Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu siyasi, sosyal ve ekonomik sorunları köklü çözüm önerileriyle aşmayı hedefleyen; millî birlik ve toplumsal bütünlüğü ile TÜRK DEVLET GELENEĞİ’ni esas alan POLİTİK bir harekettir.

UKAB Parti

Atatürk Devlet Yönetimi Algoritması

UKAB Partisi’nin ideolojik omurgasını; Oğuz Kağan’dan Atatürk’e kadar gelen ve doğru olan Düşünce Sistemi oluşturur. Tam bağımsızlık, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik, İnkılapçılık, Milliyetçilik, Adalet olmazsa olmazdır. 

Devleti, çağdaş ama milli temellere dayalı bir idare biçimine kavuşturmak, halkın devlete güvenini yeniden tesis etmek, kamu yönetimini liyakate dayalı, şeffaf, verimli ve hesap verebilir bir yapıya dönüştürmek öncelikli hedefimizdir.

UKAB Parti

Kurt Ulus Kurultayları

Kurtuluş, Kuruluşta saklıdır. Ulusal Kurtuluş AND Birliği Partisi ( UKAB Parti ); Devletimizin kurucusu Atatürk’ün gösterdiği hedefe, çağdaş uygarlık yoluna dönmek için milletimizin tüm kesimlerini birlik ve kararlılıkla hareket etmeye çağırır.
Bu doğrultuda, 2024 ve 2025 yıllarında Konya, Gaziantep, Osmaniye, Ankara, Köln, İzmir, İstanbul, Trabzon ve Adana’da halkın yüksek katılımı ile toplam 9 kurultay gerçekleştirerek çağrımızı Tüm Türkiye ile paylaştık.

Ne Doĝu Olacağız, Ne Batı:
Öz Olacağız, Bir Olacağız

Kurtuluş için kurt ulus hareketi siyasi bir hareket değildir. Politik bir harekettir. Siyasete ders veren bir harekettir.Biz ne ülkücüyüz, ne sağcıyız, ne solcuyuz, ne islamcıyız, ne yahudiciyiz, ne hristiyancıyız biz tertemiz allahın yarttığı Türküz.

Mevcut siyasi partilere, ideolojilere ve Türk’e karşı olan herkese ve her şeye karşıyız. Türk olup ihanet edenede karşıyız, Türk olmayıp bizimle olan vatanına Türk milleti ve devleti için çalışan da yine bizdendir.

Bir Gecede Değişecek

100 yıl önce Atatürk boğazdaki düşman gemilerine baktı “Geldikleri gibi giderler” dedi ve gittiler.
Bizde damarlarımızdaki asil kandan aldığımız kuvvetle “Bir gecede değişecek” diyoruz ve değişecek.

Mülteciler Gidecek

Mülteciler gidecek suf oranı sıfıra inecek. Yabancılara mülk satışı durdurulacak. Türkçe bilmeyene vatandaşlık verilmeyecek.

Fiyat Artışları Duracak

Fiyat artışları duracak halk rahat nefes alacak. Halkın üzerine çöken adaletsiz vergi sistemi değişecek. Adaletli gelir dağılımı sağlanacak.

Özel Okul ve Hastane Kalmayacak

Özel okul ve özel hastaneler kaldırılacak. Eğitim ve sağlık hizmetleri devletleşecek ve ücretsiz olacak. Tüm vatandaşlar eşit şekilde faydalanabilecek.

Kurt Ulus Kurultayları

2024 ve 2025 yıllarında Konya, Gaziantep, Osmaniye, Ankara, Köln, İzmir, İstanbul, Trabzon ve Adana’da halkın yüksek katılımı ile
toplam 9 kurultay gerçekleştirdik. Kurultayların tamamını aşağıdaki videolardan izleyebilirsiniz.

Adana Kurultayı
Trabzon Kurultayı
İstanbul Kurultayı
İzmir Kurultayı

Okul öncesi Eğitim, İlköğretim ve ortaöğretim yönetmeliği tamamen köklü olarak değiştirilecek olup; Liselere giriş sınavı, Üniversitelere giriş sınavı tamamen kaldırılacaktır. Bunun yerine, ilk öğretimden başlayarak öğrencinin sınıf başarı puanı ve öğrencinin genel yetenekleri dikkate alınacaktır.

Atatürk’ün vefatından sonra, Ülke menfaatinden ziyade, belirli parti ve liderlerinin menfaatine sayısız kere değiştirilen ve hukuk sisteminin çökmesine neden olan Anayasa yerine; Türkiye Cumhuriyetinin temel Anayasası olan 1924 anayasası ile 1928 ve 1930 da değişen maddeler esas alınacak ve bu anayasa üzerinde sadece günümüz şartlarına uyarlanacak şekilde güncellemeler yapılacaktır.

  • Milli Kalkınma Seferberliği” başlatılacak. Her il, ödediği vergi oranında yatırımdan pay alacaktır.
  • Kamu bankaları aracılığıyla yerli üretim yapan KOBİ’lere sıfır faizli yatırım kredisi sağlanacaktır.
  • Milli İktisat Yatırım Fonu” kurulacak; stratejik projeler bu fondan desteklenecektir.
  • Köylüye ucuz kredi, gübre ve mazot desteği sağlanacak, tarımda devlet alım garantisi sistemi geliştirilecektir.
  • Köylü milletin efendisidir” anlayışı ile tarımsal üretim ve kırsal kalkınma seferberliği başlatılacaktır.
  • Köylerde aktif yaşam tekrar tesis edilip, halkın şehirleri boşaltması teşvik edilerek ülkenin en önemli sorunlarından birisi çözümlenmiş olacaktır.

Önleyici sağlık hizmetlerine öncelik verilecek; bu doğrultuda çevre sağlığı, ekosistem koruması, gıda güvenliği, tarım politikaları, çevre ve şehir planlaması, ulaşım, eğitim gibi tüm politikalar, önleyici sağlık hizmetleri doğrultusunda şekillendirilecektir. Böylece toplumun hasta toplum olması engellenecek ve ruhsal ile bedensel yönden daha sağlıklı bir toplum ve güçlü bir devletin bireyleri yetiştirilmiş olacaktır. Kamusal çıkarlar ön planda tutularak, özel sektörün kâr amacı yerine halkın ihtiyaçlarına odaklanılacak ve sağlık hizmetlerindeki eşitsizlikler ortadan kaldırılacak, bu çerçevede, sağlık ve ilaç sanayisinin, yerli ilaç üretimi teşvik edilip, sağlık alanında yenilikçi çözümler geliştirilecektir. Ayrıca, sağlık çalışanlarının hakları korunacak, halkın ruh sağlığına yönelik farkındalık artırılacak ve çevre sağlığına büyük önem verilecektir. Kamu kaynakları sağlık sektörüne etkin bir şekilde yönlendirilecektir. Tam bağımsız Türkiye şartlarında, sağlık politikalarımızı kendi ulusal çıkarlarımız ve halk sağlığımız doğrultusunda belirleyecek, DSÖ ile yapılan anlaşmaların dayatmalarını kabul etmeyecek ve gerekirse bu anlaşmalar iptal edilecektir.

A-Yurtta Sulh, Cihanda Sulh

  • Türkiye’nin dış politikası tam bağımsızlık, ulusal çıkar, barışçılık ve tarafsızlık ilkeleri üzerine inşa edilecektir.
  • Emperyalizme ve dış müdahalelere karşı durulacak, bölgesel işbirlikleri ve barış politikaları güçlendirilecektir.
  • NATO ve AB gibi kurumlarla ilişkilerde bağımsızlık ve eşitlik temelinde yeni müzakere süreçleri başlatılacaktır.

Ülkemizin Atatürk’ten sonra her alanda bağımsızlığını yitirmesi ve egemen güçlerin himayesinde hareket etmesi sebebiyle, bu gün bağımsız bir ülke olduğumuzdan söz edilemez.

Tıpkı, Atatürk’ün söylediği gibi, Bağımsızlık bizimde karakterimizdir. Hiçbir ülkenin manda ve himayesini asla kabul etmiyoruz. Türkiye Türklerindir ve ilelebet te böyle olacaktır.

Tüm bunlar için, öncelikle bilimsel ve teknolojik çalışmalara tam destek verilecek; Sanayi, tarım ve Hayvancılıkta Devlet Vatandaş işbirliği ile top yekün üretime geçilerek Ekonomik Bağımsızlığımız sağlanacaktır.

Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesiyle barışçıl bir politika izlenmekle birlikte, Bulunduğumuz Coğrafya ve Ülkemize göz diken düşman unsurlar sebebiyle TSK Envanteri genişletilerek modernize edilecektir.